13 Mart 2009 Cuma

Kocakarı soğuklarına inat



Atlas'ın 2009 ajandasından öğrendiğim kadarıyla bu bıktıran soğukların adı Kocakarı Soğukları'ymış. Dünkü fırtınanın adı Husum Fırtınası. Hatta bu cumartesi Kocakarı Fırtınası var, ona göre, söylemedi demeyin.

Pazartesi gecesi sona kalan sağ alt azısının ateşini yükseltmesiyle, Can da milli oldu: Ateş olayı ne menem bir şeymiş, insanı tatlı uykusundan nasıl uyandırırmış, gece bir yarısı anneyle baba ağzına nasıl şurup tıkıştırırmış görmüş oldu. Neyse ki arkası gelmedi ateşin, ama iştahsızlığımız devam ediyor.

Herneyse, her gün park-bahçenin tozunu attırmaya alışık oğluş sıkılınca, yine sokaklara vurduk kendimizi. Neyse ki bugün teyzemiz hep bizimleydi de güzelce oynadık, hasret giderdik. Parka çıkınca da dondurucu soğuğa rağmen birazcık vakit geçirelim dedik. Bu arada, bizim ev Acıbadem'de olduğu için, normalden biraz daha serince olabiliyor. Yaz mevsiminde kurtarıcı olan bu micro-climat, kışın tatsız olabiliyor.

İşte Can'ın taze taze park-bahçe fotoğrafları... Arabasını itmeye bayılıyor artık küçük afacan.

Güya bu aralar leyleklerle kırlangıçlar gelecekti, gören oldu mu?

Hiç yorum yok: