9 Şubat 2012 Perşembe

Bu bir vicdan yazısıdır...

Evet, büyük oğlunun gelişiminden bahsetmek için sayısız kez yazan anne, ikinci için aynı çabayı gösterememişse, bu yazı bir vicdan yazısı olur.

Alp iki yaşını bitirdi, bitirim oldu. Şakacı, sosyal, hareketli bir çocuk. Artık bebek değil, büyüdü. Amma ve lakin, meme emmeyi hala bırakmadı. Bu konuda acilen harekete geçmesi gereken anne ayak sürüyor. Çünkü içten içe biliyor ki artık bir daha emzirmeyecek hiçbir çocuğu, bunlar son demler...


Bülbül gibi konuşuyor, özür dilemek, teşekkür etmek, seni seviyorum gibi yürek eriten sözler dahil kendisini çok iyi ifade edebiliyor. Biraz ısrar etsek çiş&kaka olayını bitirecek, en büyük keyifleri dans etmek, hoplayıp zıplamak ve izlediği, dinlediği şarkıları taklit etmeye çalışmak, bazen de bunu başarmak.


Bebek oyuncaklarıyla zaten neredeyse hiç oynamadı, aklı fikri hep, onlarla da çok fazla ilgilenmese de, Can'ın oynadığı arabalarda, legolarda, yapbozlardaydı. Benim de işime geldi, evdeki oyuncak nüfusunu azaltıyorum giderek.

Kapıları o açıyor, başkası açarsa kıyamet kopuyor, Cenk'le benim cep telefonlarımızdan youtube'a girip video izliyor, TV açıp kapatıyor, hatta diğer elektrikli aletleri de epeyce biliyor (mikro dalga fırından uzak tutmak çok zor oluyor), bilgisayar görünce deliriyor, her tür uzaktan kumanda aletine bayılıyor...

Kocaman kara gözleriyle dünyayı anlamaya, öğrenmeye çalışıyor. İyi ki geldin yanımıza tatlı oğlumuz, baban da, ben de seni çok seviyoruz.