21 Ocak 2009 Çarşamba

Daha bi mobil Can karşınızda...


Can'ımız, aylar süren sıralama, annenin elinden tutup evi talan etme ama inatla yürümeme seanslarından sonra, nihayet yürümeye karar verdi. Fiziksel olarak yürümeye tamamen hazırdı aslında; hatta yaşında epey bir adım atıp, sonra askıya almıştı olayı.

Kanımca anneyle bir vücut gezmek daha çok hoşuna gittiğinden böyle davranıyordu. Diyelim yerde oynuyoruz. Gidip bir oyuncağını alacak. Ayağa kalkıyor, 'ıhh, ıhh' diyerekten bir parmağımı güzelce kavrayıp beni de ayağa kaldırıyor ve mutlu-mesut oyuncağı almaya gidiyoruz beraber...

Zaten yapışık ikiz muhabbeti devam ediyor aylardır. Abartmıyorum, gerçekten yapışmış durumdayız. Tuvalete bile beraber gidiyoruz. Yürümeye başlaması buna bir son verir diye umuyordum, ama yanılmışım; en azından şimdilik.

Herneyse, 10 gün kadar önce, teyzesinde bir oyun eşliğinde yürümeye başladı Can. Oyun da her annenin tahmin edeceği gibi 'Cancım, hadi al bunu, teyzene götür. Tamam, şimdi al bunu annene geri götür' oyunu :-) O gündür bu gündür, düşe kalka da olsa yürüyor oğlumuz. Minik, sarsak adımlarını atarken onu izlemek o kadar güzel ki, bu duyguyu ifade etmek olası değil. Hele uzaktan pıtır pıtır gelip boynuma atlaması, bambaşka bir şey. Bana iyice yaklaştığında bırakıyor kendini, annem nasılsa tutar diye...

Hiç yorum yok: