29 Ocak 2014 Çarşamba

İlahi Can, ilahi Alp !

Bizimkiler son günlerde, Şubat tatilinin etkisiyle olsa gerek, pek bir neşeliler. Öyle şeyler söylüyorlar ki, unutmadan kayda geçirmek istedim.

Hemen başlayayım: Pazar günü kek yapmıştım, çocukların tercih ettiği gibi ama. Anneannemin tarifiyle "kağıtlı kek", şimdilerde popüler olan haliyle "muffin". Gerçi amerikan muffin'leri dev gibi oluyor. Daha küçük, birkaç ısırıkta bitecek gibi olmalı. Her neyse. Can 5 tane falan üst üste kek yedikten sonra yanıma geldi ve şöyle dedi: "Anne, dünyada kekobur diye bir şey var mı? Çünkü ben kekoburum galiba" Sonra da beraber gülmekten yerlere yattık tabii... Alem oğlum Can etobur ve otoburdan sonra bilim dünyasına "kekobur" kavramını kazandırmış oldu.

Bir hoşluk da Alp'ten geldi dün gece. Akşam aniden uykusu bastırınca mızmızlanmaya başlamıştı. Bir de kafasını çarpıp ağlamaya koyulunca anneye nazlandı haliyle. Çocuğunuz size yaşlı gözlerle "Anne benim yanıma yatar mısın, ama sonsuza kadar" diye sorarsa reddemezsiniz. Ben de yanına yattım, öptüm, kokladım, gıdıkladım biraz. Sonra Alpişkom durdu, sessizleşti, bana uzun uzun baktı ve şöyle dedi: "Anne, babam çok güzel bir kız seçmiş"...  

Ebeveynlik tüm zorluklarına rağmen işte bu yüzden güzel.



Hiç yorum yok: