Can -artık bunlara cümle denirse- ilk cümlelerini kurmaya başladı; iki kelimeden ibaret cümleler bunlar.
Geçen gün kahvaltıda, 'Bu bitti...' dedi. Aynı gün de 'Bak, kurbağa...' Sonra da arkası geldi. Bak kurbağa cümlesinin çeşitli versiyonlarını söylüyor, 'Bak, aydede', 'Bak, baba' gibi.
Bir de sözcükleri yarım yamalak ve yanlış söyleme durumu var. Çok gülüyoruz haliyle: Ababa (araba), makeme (markete), ododi (otobüs), mako (kamyon), bidibi (bisiklet), çikopapa (çikolata), donuna (dondurma), tize (teyze), bakama (bal-kaymak), ...
Meyvesini bitirip, 'bittiii' diye çekirdeğini bana getirmiyor mu, ben de bitiyorum.
Bir de şöyle numaralar yapıyor. Yemekteyiz, karnı doyduysa önündeki yemek bitmeden, 'Bittiiii' diyor ve kalkıp gitmeye çalışıyor mama sandalyesinden. Ya da okuduğumuz kitaptan sıkıldıysa kapatıp 'bittiiii' diyor yine.
Velhasıl, bu konuşmaya ve derdini anlatmaya çalışma dönemi çok zevkli geçiyor.
1 yorum:
Yorum Gönder