20 Ekim 2009 Salı

Geveze Can :-)



Aylardır konuşsun artık diye ağzının içine baktığım dünya tatlısı oğlum, bülbül gibi şakımaya başladı! Yaşasın!

Artık onu susturabileme aşkolsun. Sürekli bir şeyler anlatıyor, meramını ya kendine, ya da bizlere dile getirmeye çalışıyor. Bildiği kelimelere her gün yenilerini ekliyor ve kendi dünyasını ifade etmek için azimle uğraşıyor. Anne-babasına da işin keyfini çıkarmak düşüyor...

İşte geveze Can'dan, şimdi aklıma geliveren bazı inciler:

Bu kamyon değil, bu otobüs değil, bu taksi. (Taşıt araçlarına karşı olan ilgimiz had safhada gördüğünüz gibi)
Beton kamyon renk mavi. (Boşlukları doldurun, bakalım ne çıkacak:-)
Büyük anne, küçük Can. (Bunu bu sabah söyledi, ne demek istedi tam anlamadım, göbeğimi mi kastediyor acaba??? )
Anne kaka bittiiiii... (Her kaka faslından sonra uzata uzata söylüyor)

Yukarıda da, babamızla akşam kitap okuma faslı... Gördüğünüz gibi uykumuz gelmiş durumda, hafiften boş boş bakıyoruz:-)

Not: Remzi Kitabevi'nde şahane ingilizce çocuk kitapları, türkçelerinden çok daha ucuz, bilmeyenlere duyurulur.

Yumurta Kafa, Yeniden

Saçlarını zatınız kesti: Çocuğunu berber köşelerinde ağlatmaya razı olmayan ana yüreği aldı eline makası... Sürekli sağa sola hareket eden bir kafa olunca da bu kadar kesebildi... Naapalım artık...

Hiç yorum yok: