29 Eylül 2009 Salı
Bebek, göbek
Can'a kardeş olayını elimizden geldiğince anlatmaya çalışıyoruz 3-4 aydır. Kuzeninin doğumu onu kaçınılmaz sona, yani evdeki saltanatının sona erişine alıştırdı biraz sanki... Teyzesini Gece Deniz'i emzirirken, kucaklarken, altını değiştirirken gözlemek iyi oldu Can açısından.
Şöyle durumlar da oluyor tabii: Kızkardeşim oğlunu emziriyor, Can gelip meme istiyor benden:-). Ama neyse ki mülayim bir çocuk Can, gidip kuzenini uyutmaya çalışıyor, başını okşuyor falan. Terörize etmedi yani ortalığı. Ama kendi kardeşi olunca ne yapar bilemeyiz. Hep beraber görücez...
Bebek nerde Can? diye soruyorum, karnımı gösterip 'göbek' diyor:-) Sonra da öpüyor göbeği... Serseri...
Konuşmaya başlamasıyla pek keyifli bir döneme girdik. Cenk'le sürekli bir gülümseme halindeyiz. İnsan kendisiyle de içten içten gururlanıyor sanki: Oğlumuzu büyüttük, bu günlere getirdik, bak konuşmaya da başladı herif, diye düşünüyorum, ben kendi adıma en azından.
Bir de sayı sayma olayımız var, şimdilik beşe, bazen altıya kadar sayıyor. Ama öyle koftiden değil, önüne koyuyoruz mesela arabaları, say diyoruz, küçük parmaklarıyla göstere göstere sayıyor. Biz mest tabi... Üçe uç diyor, ama olsun.
Son havadis olaraktan, lego olayını iyice benimsedik. Bayıla bayıla oynuyoruz. Yukarıda, dün kendi elleriyle inşa ettiği duvarıyla poz veren Can'ın fotoğrafını görebilirsiniz...
Not: Saçlarını kestirmemiz lazım, ama o kadar çok ağladı ki geçen sefer, sürekli erteliyoruz...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)