28 Temmuz 2010 Çarşamba

Bir blog bu kadar mı ihmal edilir???

Tez izleme telaşı, sıcaklar, tatil derken yazmayalı ne kadar çok oldu...
Bu arada neler oldu?
Çeşme'ye gittik babannelerimizin yanına. Güzel bir hafta geçirdik.
Dönüşte de kendimizi sitenin havuzuna attık, bol bol yüzmeye başladık.
Can artık kolluklarıyla balık gibi yüzüyor, hatta havuza atlamaya bile başladı.
Yüzmek dışında da bol bol Caillou DVD'si izleyip arabalarıyla oynuyor. Gündüz uykusunu zaten aylar önce terketmişti. Neyse ki akşam dokuz, dokuz buçuk gibi sızıyor yorgunluktan.
Alp'i suya bıraksam yunuslar gibi yüzecek sanki...
Bir başka havadis de, Alp'in nihayet 3. dişini çıkarmış olması. Dün farkettim ki, son derece alakasız bir şekilde üst iki dişini beklerken onların yanındakini çıkarmış. Ön dişleri dökülmüş yaşlı denizciler gibi olacak:-)
Son olarak da, Alpişkomuz geceleri bize zindan etmeye devam ediyor. Uykusuzluk artık hayatımızın doğal bir parçası haline geldi. Cenk'le birbirimizi teselli ediyoruz, geçecek nasıl olsa diye....
En son olarak da, çocuklarımıza her baktığımızda çok mutlu oluyor, iyi ki varlar diye seviniyor, kendimizi de kutluyoruz:-) İkincileri düşünen varsa düşünmesin, hemen yapsın diyoruz...
Görüşmek üzere