5 Mart 2010 Cuma

Alp'in marifetleri


3 ayını başarıyla dolduran Alp, yavaş yavaş uzaylı modundan sıyrılıp, dünyalı moduna girmeye başladı.

Gülücüklerimiz çoktandır vardı zaten. Son günlerin olayı ise el ve parmak emme, hem de delicesine. Cakada cukada, cork cork diye sesler çıkara çıkara, büyük bir zevkle emiyor. Salya deseniz, o da var. Can 4.5 aylıkken ilk dişini çıkarmıştı, tıpkı babası gibi. Genetikmiş diş çıkarma zamanı. Salyalarının da 3 aylıkken başladığını anımsıyorum. Sanırım Alp de abisinin izinden gidiyor. Hele, gözünü şaşı yapa yapa, yumruk yaptığı tombik elini hizalayıp, hızla ağzına götürme hareketi yok mu, beni öldürüyor...

Agucukların habercisi sesler çıkarmaya da başladı, hatta dün 2-3 kez agu'ladı. Yine tıpkı abisi gibi, uykusu geldiğinde bana eee-eee yapmaya başladı. Demek istiyor ki, anne bana eee-eee yapsana:-)

Oyuncaklarına ellerini uzatıyor, tutmaya çalışıyor, hatta 1-2 gündür tutmayı başarıyor.

Beslenmemize gelince, anne sütüne devam. Biliyorsunuz Can'da mama takviyesi yapmıştık baştan beri. Ama o da 7.5 ay emmişti. Alp'in kilosunda, boyunda bir sorun yok, aksine toraman bir kişi kendisi. Umarım bu konuda bir sorun yaşamam ve aynen devam ederiz. Ama bu iştah konusunda ne yapacağım bilemiyorum. Kilo vermeyi bırakın, doğumdan sonra aldım bile. Rezalet. Zaten 2 yılda 2 çocuk yapınca, ilk gebelikteki kilolardan tam kurtulamadan, ikinci gebelik çıkagelmişti. Emzirme olayı bitince sıkı bir diyetle atarım fazla kiloları, diyerek kendimi avutuyorum şimdilik.

İşte böyle, iki çocuklu kaotik hayatımız devam ediyor. Zaman hızla geçiyor, çocuklar büyüyor.
Ama hiç pişman değilim, tavsiye ediyorum, düşünen varsa düşünmeyi bırakıp harekete geçsin :-) Yukarıdaki manzarayı doya doya izlemek tüm yorgunlukları unutturuyor...

Can şifayı kaptı.


Hiç hastalanmaz, diye hava attığım Can, geçen pazar şifayı kaptı. Nasıl ve nerede olduğunu anlayamadık ama orta kulak iltihabı olmuş yavrucak. Geçen cumartesi hafif bir nezlesi vardı, pazar öğleden sonra kulağını tutarak ağlama krizine girmesiyle Cenk Can'ı alıp doktorun yolunu tuttu. Antibiyotik milli'si olan Can, haftayı evde geçirdi, tabii ben de. Şimdi iyi, ama zordu. Hele Çarşamba günü, dokunsam gözlerinden yaşları yuvarlayan, dudaklarını büzerek bana yavru kediler gibi bakan hallerini hiç unutamayacağım galiba... Bebeklerimiz, çocuklarımız hiç hastalanmasın, o neşeli sesleri hiç sonlanmasın sevgili dostlar.